26 Haziran 2019 Çarşamba

Üstün Yetenekli Çocuklarda Çok Soru Sorma Davranışı-Anne Babalara Tavsiyeler

   Üstün yetenekli çocukların en bilinen özelliklerinden biri de, meraklı ve öğrenmeye istekli oluşlarıdır hiç şüphesiz. Bu nedenle de çok soru sorarlar. Tabii bu durum en çok okuldaki öğretmeni ve evdeki anne-babayı etkiler. Öğretmenler, neticede meslekleri icabı çocukların soru sormalarına alışıktırlar (ya da öyle olmalıdırlar). Ama anne-babalar bu konuda sıkıntı yaşıyor olabilir. Çalışma hayatı, eve yorgun gelmeler vs.. Aslında, bununla baş etmeyi öğrenebilirlerse, ebeveynler bu işten zevk alır hale de gelebilir. Uzmanların bu konuda bazı tavsiyeleri var:
  
1. Üstün yetenekli çocuklar, çok çeşitli alanlarda soru sorar. Yani anne-babayı zorda bırakan, çoğu zaman soruların sorulduğu konu fazlalığıdır. Anne-babanın, sudaki canlılardan uzaya, volkanlardan robotlara kadar her soruya cevap vermeleri mümkün değildir. O halde ilk yapılması gereken, çocukların dağınık ilgi alanlarını toplamaya çalışmaktır. Yani, konu başlıklarını sınırlandırmalarına yardımcı olun. Böylece belli başlı alanlarda, ayrıntılı bilgi sahibi olmalarını sağlayın. Meraklarını giderdiklerinde, diğer alanlara geçiş yapın.

2. Aslında çocuklar, anne-babalarından çok kolay ve çabuk öğrenirler. Yeter ki anne babalar iyi bir sohbet arkadaşı olsunlar ve sorulara cesaretle, kendilerine güvenerek cevap verebilsinler. İyi sorulara iyi cevaplar vermek gerekir. Bir örnek:

Çocuk: "Anne, kahvaltı yapmak sağlığımız için çok önemli dedin ya, bu nasıl oluyor? Yani kahvaltı bizi nasıl daha sağlıklı yapıyor?"

Anne: "Eğer sana bunu anlatırsam her gün hiç aksatmadan kahvaltını yapacak mısın?"

Bu durumda çocuk için iki cevap seçeneği var:
   a) "Şimdi anlat, kahvaltı işini öyle düşüneyim"
   b) "Tamam, sen bana anlatacağına söz ver, ben de bundan sonra her gün kahvaltı yapacağıma söz vereyim"

Anne şunu diyebilir:

"Lütfen beni anla. Gel seninle bir anlaşma yapalım. Sen düzenli olarak kahvaltını yap, ben de sana kahvaltının seni nasıl sağlıklı ve güçlü yapacağına dair bir çok şey anlatayım"
  
  Bu tip diyaloglar, anne-babalar ve çocuklar arasında iki taraflı yarar sağlar ve iki taraf ta bundan mutlu olur. 


3. Bazen çocuklar, bir konu hakkında küçücük bir bilgi sahibi olduklarında bile mutlu olur ve bunu heyecanla paylaşmak isterler. Onlara bu fırsatı vermek, aynı zamanda daha çoğunu öğrenmelerine de fırsat vermek anlamını taşıyabilir. Hatta bazı durumlarda anne-babalar da çocuklarından bir şeyler öğrenebilir. Örneğin:

Çocuk: "Baba, yıldızlar neden geceleri parlar?"
Baba:  "Bilmem ki, sen biliyorsan bana da anlatabilir misin?"
Çocuk: "Ne? Gerçekten bilmiyor musun? Bak ben sana anlatayım..."
Baba: "Lütfen anlat..."

Çocuk, babasına yıldızların neden geceleri ışıldadığını kendine göre anlatır. Baba dinler, sonra da kendine göre anlatır. Oğluna verdiği bilgiler için teşekkür eder ve karşılıklı bir soru-cevap süreci de başlatabilirse, güzel bir öğrenme gerçekleşebilir.

4. Çocukların sorularına soruyla cevap vermek  de yararlı olabilir. Örneğin:

Çocuk: "Anne, bitkiler neden çiçek açar?"
Anne:"Güzel bir soru. Şimdi ben sana bir ipucu vereyim, sen buna kendin cevap bulmaya çalış..."

Şimdi anne, bir ipucu vererek, çocuğun kendine göre bazı cevaplar bulmasına ve konu hakkında yeni sorular sormasına olanak tanımalıdır.

Anne: "Çiçekler, bitkinin gelişimini ve çoğalmasını sağlar"

Şimdi çocuk, kendine göre yeni açıklamalar geliştirecek ve belki de yeni sorular soracaktır. Anne bunlara tatmin edici cevaplar verir ve o da yeni sorular sorarsa, daha anlamlı cevaplar almaya başlayabilir.

Anne-babaların, çocuklarının "neden?" sorularına "çünkü ben öyle olduğunu biliyorum" ya da "ben öyledir dediğim için" gibi cevaplar vermemelidir. Her iki taraf da soru sorabilir, ancak öğrenen konumunda oldukları için, öncelik çocuklardadır. 


-Andrew Loh'un " Gifted Children with Never-Ending Questions - Tips for Parents" isimli makalesinden yararlanılmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder