28 Haziran 2019 Cuma

Galatasaray İlkokulu'na Öğrenci Alınması

Duyduğuma göre, bu yıl Galatasaray'da okuyacak ilkokul öğrencileri için 50 kontenjan ayrılmış. 50 kontenjan için 10000 öğrenci başvurmuş.

26 Haziran 2019 Çarşamba

İstanbul Erkek Lisesi Tanıtımı

LGS sonrası tercih dönemine girilmesi ile birlikte köklü okulların tanıtım etkinlikleri başladı. Okullar, en düşük yüzdelik dilimden en başarılı öğrencileri kazanabilmek için çalışıyor. İstanbul Erkek Lisesi de bu sürece bir video çekerek dahil olmuş. Okul, 2018'de 0.01-0.08 yüzdelik diliminden öğrenci aldı. Kontenjanı 180 ve pansiyon yok. Bildiğim kadarıyla öğrencileri Çapa Fen, Cağaloğlu gibi okulların pansiyonlarına yönlendiriyorlar.

Üstün Yetenekli Çocuklarda Çok Soru Sorma Davranışı-Anne Babalara Tavsiyeler

   Üstün yetenekli çocukların en bilinen özelliklerinden biri de, meraklı ve öğrenmeye istekli oluşlarıdır hiç şüphesiz. Bu nedenle de çok soru sorarlar. Tabii bu durum en çok okuldaki öğretmeni ve evdeki anne-babayı etkiler. Öğretmenler, neticede meslekleri icabı çocukların soru sormalarına alışıktırlar (ya da öyle olmalıdırlar). Ama anne-babalar bu konuda sıkıntı yaşıyor olabilir. Çalışma hayatı, eve yorgun gelmeler vs.. Aslında, bununla baş etmeyi öğrenebilirlerse, ebeveynler bu işten zevk alır hale de gelebilir. Uzmanların bu konuda bazı tavsiyeleri var:
  
1. Üstün yetenekli çocuklar, çok çeşitli alanlarda soru sorar. Yani anne-babayı zorda bırakan, çoğu zaman soruların sorulduğu konu fazlalığıdır. Anne-babanın, sudaki canlılardan uzaya, volkanlardan robotlara kadar her soruya cevap vermeleri mümkün değildir. O halde ilk yapılması gereken, çocukların dağınık ilgi alanlarını toplamaya çalışmaktır. Yani, konu başlıklarını sınırlandırmalarına yardımcı olun. Böylece belli başlı alanlarda, ayrıntılı bilgi sahibi olmalarını sağlayın. Meraklarını giderdiklerinde, diğer alanlara geçiş yapın.

2. Aslında çocuklar, anne-babalarından çok kolay ve çabuk öğrenirler. Yeter ki anne babalar iyi bir sohbet arkadaşı olsunlar ve sorulara cesaretle, kendilerine güvenerek cevap verebilsinler. İyi sorulara iyi cevaplar vermek gerekir. Bir örnek:

Çocuk: "Anne, kahvaltı yapmak sağlığımız için çok önemli dedin ya, bu nasıl oluyor? Yani kahvaltı bizi nasıl daha sağlıklı yapıyor?"

Anne: "Eğer sana bunu anlatırsam her gün hiç aksatmadan kahvaltını yapacak mısın?"

Bu durumda çocuk için iki cevap seçeneği var:
   a) "Şimdi anlat, kahvaltı işini öyle düşüneyim"
   b) "Tamam, sen bana anlatacağına söz ver, ben de bundan sonra her gün kahvaltı yapacağıma söz vereyim"

Anne şunu diyebilir:

"Lütfen beni anla. Gel seninle bir anlaşma yapalım. Sen düzenli olarak kahvaltını yap, ben de sana kahvaltının seni nasıl sağlıklı ve güçlü yapacağına dair bir çok şey anlatayım"
  
  Bu tip diyaloglar, anne-babalar ve çocuklar arasında iki taraflı yarar sağlar ve iki taraf ta bundan mutlu olur. 


3. Bazen çocuklar, bir konu hakkında küçücük bir bilgi sahibi olduklarında bile mutlu olur ve bunu heyecanla paylaşmak isterler. Onlara bu fırsatı vermek, aynı zamanda daha çoğunu öğrenmelerine de fırsat vermek anlamını taşıyabilir. Hatta bazı durumlarda anne-babalar da çocuklarından bir şeyler öğrenebilir. Örneğin:

Çocuk: "Baba, yıldızlar neden geceleri parlar?"
Baba:  "Bilmem ki, sen biliyorsan bana da anlatabilir misin?"
Çocuk: "Ne? Gerçekten bilmiyor musun? Bak ben sana anlatayım..."
Baba: "Lütfen anlat..."

Çocuk, babasına yıldızların neden geceleri ışıldadığını kendine göre anlatır. Baba dinler, sonra da kendine göre anlatır. Oğluna verdiği bilgiler için teşekkür eder ve karşılıklı bir soru-cevap süreci de başlatabilirse, güzel bir öğrenme gerçekleşebilir.

4. Çocukların sorularına soruyla cevap vermek  de yararlı olabilir. Örneğin:

Çocuk: "Anne, bitkiler neden çiçek açar?"
Anne:"Güzel bir soru. Şimdi ben sana bir ipucu vereyim, sen buna kendin cevap bulmaya çalış..."

Şimdi anne, bir ipucu vererek, çocuğun kendine göre bazı cevaplar bulmasına ve konu hakkında yeni sorular sormasına olanak tanımalıdır.

Anne: "Çiçekler, bitkinin gelişimini ve çoğalmasını sağlar"

Şimdi çocuk, kendine göre yeni açıklamalar geliştirecek ve belki de yeni sorular soracaktır. Anne bunlara tatmin edici cevaplar verir ve o da yeni sorular sorarsa, daha anlamlı cevaplar almaya başlayabilir.

Anne-babaların, çocuklarının "neden?" sorularına "çünkü ben öyle olduğunu biliyorum" ya da "ben öyledir dediğim için" gibi cevaplar vermemelidir. Her iki taraf da soru sorabilir, ancak öğrenen konumunda oldukları için, öncelik çocuklardadır. 


-Andrew Loh'un " Gifted Children with Never-Ending Questions - Tips for Parents" isimli makalesinden yararlanılmıştır. 

Ortaöğretim Kurumlarına Tercih ve Yerleştirme Takvimi

8. Sınıfta öğrencisi olup LGS'ye girenler, tercih yapacak olanlar... Takvime dikkat edin lütfen. Çıktısını alın, bir yere asın. 

Derste Cep Telefonu Kullanımı- Yalnız Bizim Sorunumuz Mu?


    Öğretmenlerin derslerde yaşadıkları en büyük sorunlardan biri, öğrencilerin ders esnasında cep telefonu kullanmaları. Bazı öğretmenler bunu hiç umursamazken, bazıları ise telefonla ilgilenen öğrencilerin telefonlarına el koyar ve genelde müdür yardımcılarına verir. Bazı öğretmenler de, öğrencilerin kendi derslerinde "asla" telefonla oynayamayacaklarını iddia eder.

   Bu sorunu çözmek için bazı okullar (genelde özel olanlar) okul girişinde öğrencilerin telefonlarını toplayarak çıkış saatine kadar dolaplarda muhafaza ettiğini biliyoruz. Devlet okullarının bazıları da, sınıflara küçük dolaplar yerleştiriyorlar. Bu dolaplarda 40 kadar telefon sığabilecek göz yer alıyor. Dolap sabah 1. dersin başında sınıf başkanı tarafından telefonlar toplanarak kilitleniyor. Ancak, öğle tatilinde tekrar dağıtma, öğle tatilinden sonra tekrar toplama, ortak sınavlardaki yer değiştirmelerden dolayı oluşan karmaşa, seçmeli derslerde sınıfların karışması ve bu nedenle telefonların tekrar dağıtılması-toplanması, bu sistemin çok sağlıklı işletilememesine neden oluyor.

  Tabii en sağlıklı çözüm, öğrencilerle öğretmenler arasında bu konuda yapılacak samimi anlaşmalar. Birlikte kurallar konması ve uyulması. Ancak, bu o kadar kolay değil. Sorun tabii ki yalnızca bizim ülkemize özel bir sorun da değil...

   ABD'de 225 eğitimciye uygulanan bir ankette, öğretmenlere öğrencilerin derste telefon ya da tablet kullanmaları konusundaki görüşleri sorulmuş. Ankete katılan öğretmenlerin %34'ü öğrencilerin bu cihazları kullanmalarından dolayı derslerde dikkatlerinin dağıldığını belirtmiş. %84'ü, öğrencilerin  derse odaklanmaları gereken zamanda tablet-telefonla ilgilendiklerini düşünüyor. %61 gibi bir oran ise, öğrencilerin öğrenmelerinin bu durumdan olumsuz etkilendiği görüşünde.

  Araştırmada, öğrenci yaşı arttıkça bu cihazların kullanım oranının da arttığı gözlemlenmiş (çünkü küçüklerin telefonu olmuyor ya da aileleri okula götürmelerine izin vermiyor).

   Peki öğretmenlerin çözüm önerileri ne? %24'ü öğrencilerin cihazlarını kapatmaları gerektiğini söylemiş. %25'lik bir kesim ise, öğrencilerin mesaj-bildirimlerini kontrol edebilmeleri için derslere kısa aralar verilebileceğini düşünüyor. %3 ise, herhangi bir kısıtlamaya gerek olmadığı düşüncesinde...

    Araştırmada ortaya çıkan bir diğer sonuç ise, ankete katılan öğretmenlerin yalnızca %56'sının okullarında, bu konuda belli ve tutarlı  bir politikanın var olması.

   Konu,  Uluslararası Eğitimde Teknoloji Topluluğu tarafından bu hafta düzenlenecek bir konferansta ele alınacak.



 

Kadir Has Üniversitesi'nin Yeni Eğitim Modeli

       Özel üniversiteler, YKS'nin ardından, tercih döneminin yaklaşmasıyla birlikte, tanıtım etkinliklerine başladılar. Kadir Has Üniversitesi de, Facebook ve İnstagram üzerinden bir tanıtım etkinliği düzenliyor. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ger tarafından gerçekleştirilecek etkinlik, 28 Haziran Cuma günü saat 12:00'da. Ayrıntılar için: https://www.khas.edu.tr

Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans Programı

Tezsiz yüksek lisans programları son dönemde oldukça popüler oldu. Tabii tezsiz yüksek lisans yaparken, alana dikkat etmek gerekir. Eğer revaçta olan bir alanda yapıyorsanız ve üniversite de iyiyse, gerçekten size yeni kapılar açabilir. Hatta mesleğinizi bile değiştirebilirsiniz.

Siber güvenlik, günümüzde yükseliş trendinde olan bir alan. Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında bu alanda yüksek lisans eğitimi ya da çeşitli sertifika eğitim programları var. Uzaktan eğitimler de söz konusu.

Sabancı Üniversitesi, Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans Programı'nın tanıtım toplantısını gerçekleştiriyor. 27 Haziran 2019 tarihinde saat 19:00-20:00 saatleri arasında olacak.

Ayrıntılı bilgi için: sec.sabanciuniv.edu